Hafta sonu Ankara’da gökyüzü kadar berrak, adımlar kadar kararlı bir heyecan vardı. Uluslararası Runkara Yarı Maratonu, yalnızca bir spor etkinliği değil; aynı zamanda bir şehir şöleni, bir umut yürüyüşü ve dayanışma mesajıydı.
4.000’e yakın katılımcı, 35 ülke ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen koşucularla birlikte Ankara’nın kalbinde buluştu. 21 kilometre boyunca ter döken elit atletlerden, 5 kilometrede çocuklarıyla koşan ailelere kadar herkesin bir hedefi vardı: Harekete geçmek.
“Bu sadece bir maraton değil, bir şehir kültürüdür” diyen Ankara Valisi Vasip Şahin, etkinliğin ileride dünya çapında bir marka haline geleceğine inandığını söyledi.
Koşucular için bu yarış sadece bir zaman mücadelesi değildi. SERÇEV’in 5K parkurunda verdiği umut dolu mesajlar, AKUT gönüllülerinin kaybettikleri arkadaşları için taşıdığı “unutmadık” yazılı pankartlar, Runkara’nın ruhuna ruh kattı.
Yarış Direktörü Can Korkmazoğlu, “En önemlisi, herkesin mutlu ve güler yüzle finish noktasına gelmesiydi” diyerek organizasyonun başarısını özetledi.
Elit atletler kıyasıya rekabet etti ama bu maratonda sadece dereceye girenler değil, koşmaya cesaret eden herkes kazandı. Her yaştan ve seviyeden binlerce sporcu Ankara’nın simge caddelerinde kendi mücadelesini verdi.
Koşulan her adım, sadece finiş çizgisine değil; daha sağlıklı, daha farkında, daha birleşmiş bir topluma atılmış adımlardı.