
TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 216 Sıra Sayılı Kanun Teklifi’nin 9. maddesi, kenevirden elde edilen ürünlerin tanımını genişleterek yalnızca ilaç etkin maddelerini değil, “tıbbi ürün, sağlık destek ürünleri ve kişisel bakım ürünleri”ni de kapsayacak şekilde yeniden düzenliyor.
Yeni Yol Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Elif Esen, düzenlemenin yalnızca sanayi ve tarımsal üretim odağında değil, halk sağlığını gözeten bir bakış açısıyla ele alınması gerektiğini vurguladı.
“Üretmekten Çok, Denetim Mekanizması Tartışılmalı”
Kenevirin bazı tıbbi etkilerinin bilimsel olarak kabul edildiğini belirten Esen, asıl meselenin üretimden çok, bu üretimin nasıl denetleneceği ve toplum sağlığının nasıl korunacağı olduğunu ifade etti.
“Mevcut haliyle teklif, ciddi riskler barındırıyor,” dedi.
Madde Bağımlılığıyla Mücadeleye Zarar Verebilir
Madde bağımlılığına dair sahadaki verileri Meclis kürsüsüne taşıyan Esen, kenevir kullanan bireylerin psikiyatri servisleri ve acillerde en zor yönetilen grup olduğunu söyledi.
“Sağlıkta şiddet vakalarının faillerinde bu maddelerin etkisi sık görülüyor. Bu nedenle konu bireysel değil, toplumsal bir meseledir,” dedi.
“Gençler Arasında ‘Zararsız’ Algısı Oluşabilir” Uyarısı
Esen, özellikle “kişisel bakım” ve “sağlık destek ürünleri” gibi belirsiz kategorilerin gençler arasında kenevirin zararsız olduğu yönünde yanlış bir algıya neden olabileceği uyarısında bulundu.
ABD ve Kanada örneklerini hatırlatan Esen, yasallaşma sonrası bu ülkelerde kenevir kullanımına bağlı bağımlılık oranlarının %40, çocuk ve gençlerde zehirlenme vakalarının ise %80’in üzerinde arttığını kaydetti.
“Keneviri Tarım Girdisi Değil, Halk Sağlığı Sorunu Olarak Görmeliyiz”
Kenevir üretiminde yalnızca Tarım Bakanlığı’nın değil, Sağlık Bakanlığı’nın da sorumluluğunun altını çizen Esen, çok katmanlı bir denetim mekanizması çağrısı yaptı:
“Ekim amacının baştan net beyanı, reçeteye dayalı sistem, ambalaj ve raf takibi gibi uygulamalar zorunlu hale getirilmelidir.”
“Yasa Teklifinin Kapsamı Daraltılmalı”
Esen, yasa teklifinin yalnızca reçeteli ilaçlarla sınırlı tutulması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Kenevir üretiminin sağlık ve sanayi açısından değerlendirilmesine karşı değiliz. Ancak bu üretim yalnızca reçeteli ilaçlarla sınırlı kalmalı; kişisel bakım ve destek ürünleri gibi gri alanlar kapsam dışı bırakılmalıdır. Meclis olarak, denetimsiz bir yasayla bağımlılığı meşrulaştıran bir sürecin parçası olmamalıyız.”