Marmara Denizi’nde iki yıl önce yaşanan müsilaj sorununun ardından uygulamaya konulan eylem planı çerçevesinde Balıkesir’de temeli atılan ileri biyolojik arıtma tesisleri gelecek yıl açılacak.
“Özel çevre koruma bölgesi” ilan edilen Marmara Denizi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile denize kıyısı olan belediyeler ve valiliklerce belirlenen 18 stratejik hedef, 43 ana faaliyet ile 130 alt faaliyet çalışmaları sürüyor. “Marmara Denizi Eylem Planı” kapsamında, Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ) tarafından yapımına başlanan, Bandırma’da 175 bin, Erdek’te ise 62 bin kişiye hizmet verecek ileri biyolojik arıtma tesislerinin inşası devam ediyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının desteğinin yanı sıra Avrupa Birliği Destek Projesinden de (IPA2) yararlanılarak inşa edilen tesislerin yüzde 22’lik kısmı tamamlandı.
İlçelerin altyapı ile kanalizasyon planlarının da dahil edildiği ve gelecek yılın nisan ayında bitirilmesi planlanan tesislerin faaliyete girmesiyle Marmara kıyılarındaki çevresel sorunların önüne geçilmiş olunacak.
“SUYUN SENİ DEĞİL, SENİN SUYU YÖNETMEN LAZIM”
BASKİ Genel Müdürü İzzet Günal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Balıkesir’in 175 kilometre Ege Denizi’ne, 115 kilometre de Marmara Denizi’ne kıyısının olduğunu söyledi.
Arıtma tesislerinin önemini vurgulayan Günal, şöyle konuştu: “Bandırma’daki ileri biyolojik arıtma tesisi yaklaşık 25 bin metreküp, günlük 175 bin kişiye hitap edecek. Erdek’teki tesis ise 8 bin 700 metreküp, günlük 62 bin kişiye hitap edecek. Suyun seni değil, senin suyu yönetmen lazım. Bu da doğru bir finansman, doğru bir proje ve doğru bir ekiple mümkün ve sonuca gelecek noktadayız. Projeler önümüzdeki yılın nisan ayından itibaren inşallah hayata geçecek.”
“BİZİM ÇEVREYE SAHİP ÇIKMAMIZ LAZIM”
Günal, Balıkesir kent merkezindeki atık su arıtma tesisinin de kapasitesinin artırılacağını dile getirdi.
Tesislerdeki katı atıklardan elektrik enerjisi ürettiklerini vurgulayan Günal, sözlerini şöyle tamamladı: “Sağlıklı, geleceğe emin adımlarla bakan bir çevre yaratmak istiyoruz. İnşallah projelerin hayata geçmesiyle beraber şehrimiz bu konuda çok büyük kazançlar elde edecek. Yani bizim çevreye sahip çıkmamız lazım. Bunu yapmazsak çevre kendi intikamını kullananlardan alıyor. Bunu bir müsilaj örneğiyle de gördük, sel felaketleriyle de görüyoruz, hava, iklim değişikliği, kuraklıkla alakalı yaşadığımız sıkıntılarla da görüyoruz. Biz bugünlere sahip çıkalım ki gelecek nesillerimiz de yarınlara sahip çıksın.”